Sıcak Bir Çay

Yalancı bir baharmış
Gençlik denilen şey
Şimdi
Kuru ağaç gövdesi gibi
İçi boş toprağa çakılı
Dalları meyvesiz
Bir avuç kara bulut
Yaşlı gözlerde bir umut
Sende bilirsin ya
Aşk ademden kalma
Oysa
Ben akdağlıyım ben yozgatlı
Ben köylüyüm köylü
Balta görmemiş ormanlarında
Yıldızları sayarak uyurdum
Her şafak gün doğmadan
Hasretin acısını okşardım
Ne zaman bir köy düşlesem
Bin yıldız birden dökülür
Hayallerim birden ölüyor
şimdi
Engin bir vadi gibiyim
Duman duman başım
Çorak topraklarda susuz
Çöl yangını bağrım
Bu gün
Yalnızlığımı arşınlıyorum
Sokağında kaldırım sayarak
Sıcak bir çay gibi özlüyorum
Ekmeğime katık yapıp
Sürdüğüm gülüşlerinle
Son öpüşün düşer ussuma
Şimdi bir şeyler söyle
Kır bu uğursuz zinciri
İflah olmaz artık bu yürek
Bir nefeslen kısa bir mola
Bir fırt çekeyim tütünden
Dolsun ciğerlerimi sevdayla
Bomboş bakmasın gözlerim
İçinin ırmaklarına
Gitar teli gibi gerginim şimdi
Kendi kurallarımı çiğniyorum
Duymayan kalmasın seviştiğimizi
Haykırmak istiyorum aşığım diye
Yüz kere bin kere
Dilime yapışı kalan hece gibi
Damarlarımı çekip kurutuyor

Salim Erben